Enez, Kuzey Ege sahilinde Trakya'nın en önemli akarsuyu olan Meriç Nehrinin
denize döküldüğü yerde günümüzden yaklaşık 7500 yıl önce küçük bir köy topluluğu
biçiminde kurulmuştur. Kültürlerinden Anadolu kökenli oldukları anlaşılan bu
topluluk, kendi kültürlerini yerel kültürler ile birleştirerek kendilerine özgü
bir yaşam biçimini geliştirmişlerdir. Ayrıca bu topluluğun Anadolu kültürünü
Balkanlara taşınmasında öncülük ettiği anlaşılmıştır.
Eski çağda Ainos adını taşıyan Enez de,
önceleri Trak kabilelerinin birleşmeleri ile Poltyobria adını alan bir şehir
devletinin kurulduğu Antik çağ yazarları tarafından bahsedilmektedir. Ancak bu
verimli ovada yurtlamak isteyen Kuzey Batı Anadolu bölgesinde yerleşmiş bulunan
Aioller bu kenti ele geçirerek Ainos adını vermişler, bu günkü Enez?i kurmuş ve
bağımsız bir devlet durumuna getirmişlerdir.
Enez Eski Çağda Taşoz Boğazından,
Çanakkale Boğazına kadar olan Kuzey Ege kıyılarında korunmuş tek liman
olduğundan bu bölge şehirleri arasında büyük bir önem taşıyordu. Ayrıca Meriç
Nehri Enez'i zengin Trakya İnterlandına bağlamaktaydı. Bu doğal su yolu
sayesinde Karadeniz?e ulaşmak mümkün olmuştur. Bundan dolayı ticaret merkezi
durumuna gelen Enez Antik Çağda sanatı ve zenginliği ile üne kavuşmuştur.
Enez M.Ö.VI.yüzyılın sonlarında Perslerin,
daha sonra Büyük İskender'in ve Romalıların hakimiyetine girmiştir. Bizanslılar
zamanında Enez, İmroz ve Semendirek adalarını içine alan bir Persliğin merkezi
idi. Bizans'ın sonlarında Cenovalılar şehre hakim oldular.
Enez 1456 yılında Fatih Sultan
Mehmet'in komutanı Has Yunus Bey tarafından deniz ve karadan kuşatılmak
suretiyle zapt edilmiş ve Osmanlı Devletine katılmıştır. 19.YY'da önemini
kaybetmeye başlayan Enez 1953 yılına kadar bucak olarak kalmış, 1953 yılında
6068 sayılı Kanunla ilçe olmuştur.