Enez Belediye Başkanı Ecz. Abdullah Bostancı, yerel basında ve sosyal medyada yer alan eleştirilere cevap verdi.
"Halka hizmetten yoksun muhalefet kafaları, kalpleri kilitli, kilitli kalpten gözlere kan gitmediği için gözleri de kör olmuş" diyen Bostancı; sözlerine şöyle devam etti;
"Çamur at izi kalsın", "yalan söyle dedikodu olsun" muhalefet anlayışıyla halka hizmetten yoksun muhalefet beyinleri halka hizmetler yapıldıkça fesatlıklarından yüreklerini telaş kaplamaktadır. But telaşla ne söyleyeceklerini, neyi eleştireceklerini bilemediklerinden politikalarını kendi kültürleri düzeyinde; yalan, dolan, iftira ve yapılanları görmezlikten gelerek halkı kandırmaya çalışmaktadırlar.
Siyaset halka hizmet etme sanatıdır. Hizmetten nasibini almamış, sadece ben odaklı düşünen, lüks arabayla gezen, lüks evlerde oturan, tam bir burjuva özentisi içinde yaşayan, söylemleri ile icraatları ve yaşantıları birbirini tutmayan, halktan uzak ve kopuk kişiler! Bu kişiler, doğaldır ki; kendileri ve yandaşlarının çıkarları için birçok iftira ve yalana başvurmaları beklenen bir şeydir.
2014 yılı Mart ayında seçimleri kazanarak ve AK Parti iktidarınında gücü ile bir çok vizyon proje ile Enez'in çehresi değişmiş, Enez, bölgesinde gündeme gelmiş, kabul gören, kendi yağı ile kavrula, kendi ayaklarının üzerinde duran, bölgesinde ekonomik anlamda katma değer yaratan, mutlu insanların yaşadığı Enez haline gelmiştir. Göreve geldiğimiz 2014 yılı Mart ayından beri her yıl, Enez'de hiç yapılmamış ve bize nasip olmuş "halka hesap verme günleri" yarattık. Halktan kaçmadık. Yaptıklarımızı ve yapamadıklarımızı, 15-20 gün önceden birçok iletişim aracını kullanarak, basını da davet ederek, Cumhuriyet meydanında halkın önünde konuştuk. Bu da yetmedi "hizmetler kervanı" adı altında her yıl(2014-2015-2016) kitap bastırdık(2017 basımı çıkmak üzere) ve neyi nasıl yaptığımızı ve Enez'in ihtiyaçlarını halkımıza sunduk.
Mirasyedi gibi! Dedim ya; halka hizmetten nasibini almamış şımarık çocuklar, muhalefet sarhoşluğu içerisinde ayıldıklarında, sanal âlemde ve bazı gazete köşelerinde gerçekle alakası olmayan bilgiden yoksun yalan yanlış beyanlar vermektedirler.
Enez'i seven, Enez insanını seven, Enez sevdalıları, Enez'e yaptıklarını anlatmaktan yorulmazlar. Bizi eleştirenlere, defalarca davet ettiğimiz halde, halk toplantılarına, Enez'le ilgili sosyal etkinliklere katılmayanlara, yaşamı şovmenlik olan ve kara mizahtan beslenenlere tekrar hatırlatmak isterim; 2014 yılında yerel seçimlerinin kazanılmasıyla göreve geldiğimizde, Enez Belediyesinin gelir gider durumu, borç yükü, araç parkı, çalışan insan sayısı, sosyal ve içtimai yapısı hakkında birçok açıklamalarda bulunmuştuk. Bu konulara bastırttığımız kitapçıklarımızda da yer vermiştik. Enez Belediyesi, 2014 yılında 56 milyon(trilyon) artı sebepsiz zenginleşmeden dolayı mahkeme kararı ile 10,5 milyon(trilyon) toplamda 66,5 milyon(trilyon) Lira borçlandırılmış, muhasebe kasasında icra memuru, 54 çalışanının 1 yıllık maaşı ödenmemiş durumdaydı. Belediye çalışanları esnafa olan borçlarından dolayı sokağa çıkamaz olmuştu. Araç parkında çalışır vaziyette bir adet 1990 model traktör, bir adet 1990 model İveco kamyonet ve bir adet BMC marka kamyonet mevcuttu. Bu kamyonet zaman zaman cenaze aracı olarak kullanılıyor ve bütün Enez halkı şahittir ki; mazotu olmadığından yolda kalıyor, cenazemizi omuzlarımızda taşıyorduk. Enez bölgesinde çalışacak bir tek fabrika, bir tek istihdam alanı yoktu. Enez merkezde ve sahilde yollar çamur içinde, Fatih Caddesi hariç(ortalama 1,5km) yapılmış yol yoktu. İnsanlarımız arabalarını kuru bir yere bırakarak yazlıklarına çizmelerle giderlerdi. Bölgemizde (Enez, İpsala, Keşan) esnaflar Enez Belediyesi geldiğinde kapılarını kapatıyorlar veya bir şey talep edildiği zaman "o istediğiniz bizde yok" diyerek, Enez Belediyesini uzaklaştırıyorlardı. Enez Belediyesi çalışanlarında motivasyon kalmamıştı.
Bugüne kadar bunların hesabını veremeyen, bunları yok kabul eden, yalan, dolan ve iftiradan beslenenler, 2014 yılından bugüne değin Enez Belediye Başkanlığı'na ve Ak Parti iktidarının da gücü ile yapılan hizmetlere saldırmaktadırlar.
Alzheimer hastaları aslında sadece yakını unuturlar ama bunlar geçmişi de unutmuşlar. Bunlarda başka bir hastalık var galiba? Ey muhalefet kafaları! Hangi hastalığa bulaştıysanız, o hastalığı bize bulaştırmayın. Bugün, cenaze aracı dahi olmayan belediyeden, son olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesinin hibe ettiği çöp toplama aracı ile birlikte toplam 42 adet araca sahip olan belediye haline geldik. Bir çivi dahi çakmadığınız, bir eser bırakmadığınız halde 66 buçuk milyon(trilyon) borç bıraktığınız Enez'in 25 milyon(trilyon) borcu ödendi ve birçok proje gerçekleştirildi. 10 dönümlük yer üzerinde, devasa, herkesin gıpta ile baktığı ama sizin şikâyet ettiğiniz, yapamaz dediğiniz, yaptıktan sonra da yerini beğenmediğiniz, atölye diyebilecek kadar küçüldüğünüz Beton Santrali ve Beton Ürünleri Fabrikası kuruldu. Kum Eleme, Yıkama, Ayrıştırma ve Taş Kırma Tesisimiz de, her gün gelip geçtiğiniz Enez-İpsala yolu üzerinde gözlerinizin içine bakmaktadır. Bugün Belediye Başkanlığımızda, Beton Ürünleri ve Beton Santrali Fabrikamızda ve işletmelerinde, Kum Eleme, Yıkama, Ayrıştırma ve Taş Kırma Tesisimizde 400 küsur kişi çalışmaktadır. Belediye Başkanlığımızda ve belirttiğimiz işletmelerimizdeki çalışanlarımız her ayın birinde alın teri ile kazandıkları maaşlarını alarak, evlerine onurlu bir şekilde ekmeğini götürmektedirler. Sizleri de anlıyorum! Bu 400 kişi çalışıp ekmeğini kazandıkça, eskisi gibi bu insanları kullanamayacak, bedavaya çalıştıramayacak ve sizin için en kötüsü de istediğiniz gibi yönlendiremeyeceksiniz. Elinizdeki tüm argümanlar Ak Parti ve Bostancı'nın beraberliği ile elinizden alınmıştır.
Başka neler yapılmıştır?
Bu hizmetlere ilaveten burada yazmadığımız irili ufaklı birçok projeler gerçekleştirdik. Tüm projelerin toplam tutarı 100 milyon(trilyon) Liradır. Enez halkı bunları görmektedir. Lakin onlar biz bunları yaparken her şeyi eleştiri ve şikâyet konusu yaptılar, engel olmaya çalıştılar. Hunharca kullandıkları belediyesi kasasını tekrar ele geçirmek için çabalamaktadırlar.
Gözleri görmez, kulakları duymaz, hizmetten nasibini almamış, halktan uzak, lüks yaşayan, halka tepeden bakan, halkla beraber olmaktan korkan, yalan ve iftiradan beslenen, utanmaz, arlanmaz bazı kişiler, sanal âlemde ve gazete köşelerinde gelişi güzel yazılar yazmaktadır. Biz yaptıklarımız yazdık. Yaptıklarımızı Allah da görüyor, insanlarımız da?
Başkan Bostancı," takdir halkımızındır" diyerek sözlerine son verdi